16 Kasım 2006

argın

iki gündür yazacak şeyler buluyorum aslında ama sonra sonra derken gazı kaçmış gazoz gibi oluyor, yazmıyorum. yine uykusuzum. artık bununla yaşamaya alıştım zaten. yakınmıyorum. ama yorgun hissediyorum kendimi, "güç" ibremiz biraz aşağılarda seyrediyor. muz mu yemeli? bir yandan da "çin büfe"ye fena takılır oldum...

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Yazdıklarınızı okuyorum. Dur şuna bir yorum yazayım diyorum. Aklımdan çoğunlukla birşeyler geçiyor okudukça. Yazacak birşeyler buluyorum ama sonra "gazı kaçmış gazoz gibi" oluyor.
(veya sadece canım istemiyor.)

Ne olup da yazamadığımı bir türlü dillendiremiyordum sağolun, varolun bu yazıyı yazmışsınız. Hislerime tercüman oldunuz.

Kazara eski yazıların içine düşüverdim. Pek güzellermiş. Daha içten, bazen acemice ve çokça doğal. Bu günlerin moda deyişiyle daha az "mesaj kaygısı" taşıyor sanki. Velhasılı işe yaradılar. Sonunda bir yorum yazdım.

(Yazmasına yazdım da bu Nuh nebiden kalma yazıların içinde siz okur musunuz, teknoloji böyle bir imkan sunuyor mu bilmem.)

Yeni yılınız kutlu olsun Sevgili Kafcamus. Mutlu olun. Bol su için, geceleri uykusuz kalmayın. Boza için de Vefa'ya gidin. Kapıdan geçen bozacı bozayla aranıza girmesin.(Belki çoktan girmiştir.) O zaman benden bir "nar" alın kendinize. Bir tane alın, bin tane olsun.

kafcamus dedi ki...

imza yok ama anlamaz mıyım, bilmez miyim a.a.'yı:) görünce bunu, nasıl sevindim, nasıl özlemişim.

içtenlik ve mesaj kaygısı eleştirilerinizi dikkate alacağım elbette. ama bir yandan da onlar en kaçınmaya çalıştığımız şeyler: içten olmadıktan sonra, birilerine yazıyormuş gibi olduktan sonra yazmak ne kadar kötü. gazı kaçmış gazoz gibi aynen.

suyu daha çok içiyorum, ama daha çok uyuyor değilim. kapıdan hala boza almış değilim ama vefa'ya gittim, evet.

sizin de yeni yılınız kutlu olsun pek kıymetli a.a., dilerim ki benim sizin narınızı kabul ettiğim gibi siz de benden önce bir eticin sonra da puf yersiniz. öylesi de güzel olur:)

Adsız dedi ki...

Aslında bu yorum "hesap kitap"ın altında olmalı ama burası daha güzel... Sessiz sakin bir kere.

Suyla ilgili gelişmeyi duymuştum zati ama maneviyat sevindirdi :]
"yıllık rapor" için teşekkürler. halinizi soramasak da merak etmiyor değildik.

Pekiiii 2009 için yıllık kalkınma planı var mı?

Ben mesela sürekli yazmak istiyorum. Bu yıl yazarak geçecek gibi. Aklıma gelen şeyleri listelemek zorunda kalıyorum.

Hangi omzunuz ağrıyor? Sağ mı sol mu? Size sanki sol omuz ağrısı yakışır gibi... İsmi de havalıymış hakikaten. Angina pektorisden hallice. O vatandaşlık meselesine de canım sıkkın zaten.

Maneviyata zeval gelmesin... Önünden geçtiğiniz türbe keramet gösterir belki kimbilir.

Uykuyu ihmal etmeyin ama omzunuzun da üstüne yatmayın.

Velhasılı bu yıl güzel geçsin. Yazıyla, yazarak, okuyarak.

..............................

Bu arada ben size yorum yazarken aynı anda siz de yeni bir şey girmişsiniz.

Şimdi müsaadenizle gidip onu okuyayım.

kafcamus dedi ki...

kıymetli a.a.,

2009 için bir kalkınma planımız yok doğrusu. zaten işte bir ayı geçti gitti. zaman dediğiniz şey likit bir şey malum. "olacak olur" ekolündeyiz biz:)

keşke sizin yazdıklarınızı okumak imkanımız da olsa. ama siz "kendime yazıyorum" diyorsanız o da güzel tabii.

tabii ki de sol omuzum ağrıyor. gerçi hafifledi doğrusu ama sanırım ucundan kıyısından hep kalacak orada. fakat vatandaşlık meselesi dediğiniz ne ola ki?

keramet türbede midir, pek sanmam ama maneviyat çok kuvvetli, öyle böyle değil yani.

Adsız dedi ki...

Biraz daha şekillensin yazdıklarım, çoğalsın, okunacak, gönderecek çok şey olsun diye bekliyorum. Elbette okursunuz yazdıklarım olgunlaştıktan, şekle şemale girdikten sonra. Çünkü cesaret ister sizin gibi bir yazı ustasına, okuyan, yazan, üreten, durmadan, dinlenmeden kitap karıştıran adama, laf cambazına bunlar da benim laflarım demek. Haddimi biliyorum.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...