sabahlarım çiğdem pastanesi, simit sarayı ve kürt börekçi arasında bölüşülüyor. çiğdem, zam yapmış; poğaça 5oo olmuş (400'den), küçük börek 1250 (1 milyondan). küçük börek dediğim şeyin (başka ne diyeceğimi bilemedim kendisine) mantarlısını seviyorum. nitekim bugün o vardı menüde. poğaçanın da kıymalısını, ama az koyuyorlar kıymayı.
simit sarayı'ndaki suratsız kız, bana hiç günaydın falan demez (kimse demez aslında haksızlık yapmayalım. çiğdem'deki ihtiyar amca da demez. ben ona dersem der. zaten manasız bir sıra oluyor sabah orada. çoğu zaman sıkılıyorum, sırada bekleyemem böyle manasızlıklar için). bi de hep sorar "paket mi, burda mı?". "sen benim burada yediğimi ne zaman gördün ki?" diye haykıracağım bi gün... (kızın olmadığı günlerdeki eleman da sürekli soruyor aslında haksızlık yapmayalım). oradan kaşarlı simit alırım. fena yapmıyorlar. zeytinli de yapıyorlardı bi zaman artık yok sanırım.
kürt börekçi, "abe hoşgeldin" der. ondan poğaça alırım, 2 tane. 600 tutar. yağlıdır. sonra arada börek alırım. kıymalı-peynirli karışık. o daha da yağlı. bir de tuhaf çırağı var. paketler. "teşkür ederizzz" der. teşkürrr. gülesim geliyor öyle deyince. sonra bunlarla eğer çıkışta divanyolu'ndan aşağıya inecek olursam belki gözgöze geliriz, kafamızı eğeriz birbirimize. bir de çiğdem'den ya da s.s'den bir şey alıp torbayla önlerinden geçersem. torbayı-paketi göstermemeye çalışırım...
sabah gelirken, aradaki saçma kitapçı gibi olan yerde ahmet haşim'in suratını gördüm "bize göre"nin kapağı. ben bize göre'yi hep bu memlekete göre manasında anlamıştım, ta ortaokuldan-liseden beri. sonra bugün birden, "bize göre, bizce yani adama göre, aaaa" dedim. öyle de olabilir yani... satori işte...
2 yorum:
arkadasım kimsin bilmiyorum ama yazın hosuma gitti bende sultanahmettenim we eminimki beni tanırsın cünkü çiğdem pastanesinin sahibiyim. we o yaslı amcayla bizimde derdimiz war fakat bir turlu cozemiyoruz çünkü o pastane acıldığı gunden beri orda aynı tezgahta calışmakta. we eminiöki cok ta emeği wardır oraya... dedemle calışmıs babamla çalışmış amcamla calışmış we simdide 3.kusak olan benle calışıyo... sence napabilirim???
azizim,
pek enteresan bir karşılaşma oldu tabii, ki arada yüzyüze de karşılaşıyoruz malum. o yaşlı amca dediğimiz mustafa amca mı? (mustafa değil mi adı?) benim kendisiyle derdim yok doğrusu ama tabii poğaçalara az kıymayı o koyuyorsa derdim olur o da ayrı:)
bence hayırlı bir şeydir yaptığın, öyle adamların durdukları yerde durmaları hayatta manalı bir şeydir. poğaçaya kıymayı az koysalar da...
Yorum Gönder