08 Nisan 2009
bin o uçağa-2
malum uçağı ne zamandır kaldırmak aklımda da unutuyorum. ama yolculardan birisi de pelin batu olsun diyorum.
ben bilmiyorum, bu kızın tam olarak ne iş yaptığını bilen var mı? oyuncu mudur, şair midir, tarih kumkuması mı, model mi misal, kendini kültür işlerine adamış bir büyük düşünür mü, çevre gönüllüsü mü, yurtta peace cihanda peace aktivisti mi, mozart'la-atatürk'le ruh çağırma ortamlarında konuştuğuna göre aşmış bir medyum mu? kafa karışıklığı, kavram karmaşası yığını mı? olayı nedir, ne değildir?
en son hadise'nin kıçını sallamasından rahatsız olduğunu beyan etmiş, öpüşme-sevişme sahnesinde oynadı diye pornocu muamelesi gördüğünden yakınmış. iyi de yavrucum o zaman o televizyonlarda içine giydiğin jartiyeri gösterme, erkek dergilerinde liseli kız tadında boy verme hallerin nelerdir? sen küvetin içine girip edebiyat uğruna soyununca estetik de, hadise memleketimize eurovision birinciliği gururunu yaşatmak için kıçını feda edince mi tukaka?
oturup uzun uzun "şusu da böyle", "busu da öyle" falan demeye gerek yok, adorno demiş diyeceğini vakti zamanında: "yanlış bir hayat doğru yaşanmaz."
ps. bir de bakışları nedense bana türkan şoray'ı hatırlatıyor; boş. (türkan şoray'ın gözlerini, bakışlarını sevenleri de anlamam zaten. atıf yılmaz'ın anısıdır yanılmıyorsam: "kız nasıl güzel bakıyor duygusal sahneleri çekerken, milletin içi eriyor. fakat sonra anladım ki, kola şişesine bakışı da aynı, sevdiklerine bakışı da.")
Etiketler:
medya,
mozart,
mustafa kemal atatürk,
pelin batu,
tiksinç,
türkan şoray
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
13 yorum:
:) ben de "ahaha adamo ha" diyordum ki gülüşüm kendime çevrildi sonra... şimdi yazmaya başlayınca anladım ki okumayı beceremediğim gibi yazmayı da beceremiyorum mu ne? uyanmam lazım.
Şöyle bir yazı var bu kadın hakkında. Çok haklı...
http://sozluk.sourtimes.org/Default.asp?
Çok fena bir tip gerçekten, öyle bir şişirdilerki vakti zamanında, hala havalarda geziniyor, herşeyi bilir edalarında bomboş bir kafa...
Ne demeli, bari gülmeli...
sıradan beyinler olayları, büyükler fikirleri, küçükler insanları konuşur - hadise (düm tek tek)
bana benzemeyen ölsün - h. adolfo (şapkam)
kabakmeltemi,
adamo "her yerde kar var" diyen yahu:) bu sene kar da yağmadı zaten hiç.
toytronica,
linkin tamamı çıkabilseymiş daha iyi olurmuş herhalde.
beutyisdead,
"bomboş bir kafa" da demeyelim yahu, o kadar okumuş, yazmış... esas dert, kafa karışıklığındadır bence.
kıymetli adsız, (keşke hiç değilse yorumun sonuna bir kod ad, adın-soyadın başlangıç harfleri falan ekleseydiniz yahu)
size ayrıca bir cevap yazmak istedim ki kıymetinizi bilin. her şeyden önce kaliteye prim veren bir insan olaraktan sahiden başarılı laf sokmanızdan ötürü tebriklerimi sunarım; zekice bi kere daha ne olsun.
hadise şarkıda güzel demiş fakat misal şahsen benim beynimin dışardan nasıl gözüktüğüne dair bir fikrim yok; sıradanmış, büyükmüş, küçükmüş. bildiğim üç-beş şey var onların çevresinde kendi hayatımı gerçekleştirmeye çalışıyorum hepsi bu.
"şapkam" mevzusuna gelince ise -böyle alıntılı bir hamle yaptığınıza göre en çok adorno'nun lafı dokunmuş- bu sefer de adorno'nun kankası horkheimer'e giderim, anlayana artık:
"Wer vom Kapitalismus nicht reden will, soll vom Faschismus schweigen!" - "Kapitalizmden konuşmak istemeyen, mevzu faşizm olunca susmalıdır."
Muhterem Kafkamus Beyciğim,
Taraf'taki Telesiyej Bey, bu hanımefendü hakkında gayet şahane bi yazı döşenmiş. Bulup okumanızın hoş olacağını düşünmekteyim naçizane. (Şimdi link verecek vaktim yok maalesef.)
metin bey muhterem,
buldum, okudum; ondan önce yazdığıma sevinip, "iyi oradan görmüş gibi olmadık" dedim:) sağolunuz.
yaşasın kapitalizm, yaşasın konformite, yaşasın faşizmin güzel yavrusu insanlık ırkı.
insan, doğası gereği, kirli ve zayıf.
değerli candy poison,
umut ederim ki çokça yaşarlar da insanın doğasındaki kirlilik ve zayıflık hiç bitmez. çok şahane ortamımız var zira böyle.
benim ego-ideal'im walla. hic calismadan, yaptii islerin alayinin "kecinin olmadii yerde koyun abdurrahman celebi" kategorisi gecmedii bi hayat. oh ne ala, mis! Apla'nin aldii osmanlica ceviri dersinden soora, verdii ropartajda "bu aralar eski yazmalar" izerine calisiom die uydurmasi da bilinir okulumuzda. odevdi lan o odev!
Hiiiii, jeton bende tam 21 gün sonra düştü! "Kafkamus" yazmışım, kusuruma bakmayın -ya da bakın! Ama işte, bir dışavurum olmalı bu; Kafka 1 - Camus 0 gibi olmuş içimde. Halbuki ikisi de primus inter pares ligindedir gözümde.
Neyse neyse, tekrar milpardon.
yalnız bunu dile getirmekten hep ürkmüştüm ama benle benzer düşüneni görünce hayret ettim ve sevindim bence de çok boş bakıyor türkan şoray.çok da başarılı bulamıyorum bir de.(tamam bu tartışılır )
Yorum Gönder