aksaya topallaya nüzhetiye caddesinde ilerliyorum. sağ tarafta "behçet necatigil bu evde yaşadı" tabelası. bir zaman bakıyorum. apartmana. caddeye daha sıkı mı yapışıyorum? bir ambulans. sedyede çok yaşlı bir kadın. apartmana sokuluyor. hastanedeymiş evine mi dönüyor? gözünü açamayacak kadar yaşlı.
[erkin koray'ın "sevince"si ne zaman çalsa, benim gözümün önüne çekemeyeceğim kısa filmim gelir. aynı sahneleri tekrar tekrar kurarım. sallanıp duran bir otobüsün içinde, bir istanbula geliş hikayesi. birilerine anlatmış kaydetmiştim ama bi bulsam...(otobüs şangay'dan, koltukların arkasındaki yazıya çince diyebiliriz.)]
beşiktaş çarşı'da bursa iskender diye bi yerde bir şans daha vermek istiyorum. şimdiye kadar yediklerimin en fenası geliyor. istanbul'da iskender yapmayı bilmiyorlar, bunu tescilliyorum. "istanbulun bütün iskendercileri birleşin angara'ya uludağ'a gidin" diye bağırıyorum ama bi ben duyuyorum haliyle...
netice: dışa burkulma hasebiyle her iki tarafta hasar, bilek boşalması, tendona baskı, doku zedelenmesi. ilaç tedavisi, buz tedavisi, 1 ay top yasak...
6 yorum:
Çok geçmiş olsun bu duruma alışmanız gerekecek nüksü kaçınılmaz.Ankara uludağda iskenderin yanında portakal suyuda içilsin lütfen.Anakaraya gelmişken Urfalı Hacı Mehmetin künefesi de yenilsin.Çiftlikte köfte,sakaryada döner.Artık dönüşü de yiyen düşünsün.Sallanan bi otobüs olursa da daha çok düşünsün.
uludağ'da eskiden uludağ da olurdu. ne şahane kombinasyon. sabah yumurta varsa o bitmeden çay içmediğim gibi, portakal suyunu bi yemekle birlikte içmek de beni bozar...
ankara yemek kültürünüze şapka çıkarır ekleriz, hacı mehmet'in ulus'taki ilk dükkanında yenecek içli köfte-künefe ikilisi, tunalı olmasa iyi olur.
Portakal suyunu yemekle birlikte içmek sizi bozuyorsa yemekten sonrada içersiniz.Ancak ankarada ulusta gençlik parkının orda yenimahalle dolmuş duraklarının yanında birde zafer çarşısının hemen yanında belediyenin portakal suyu sıkan araçları vardır.Portakal suları taze taze sıkılır ve şişelenir üstelik te çok ucuzdur.Sıcaktan bunaldığında ansızın karşınıza çıkıverir gibi olur.İşte o anlar portakal suyu içmek için daha da uygundur.Katılıyorum.Yürüme mesafesi uzağımdaki içli köfte künefe ikilisini denemek kaçınılmaz artık.Tunalı da da insan kendine yakın yerleri bulabilir o kadarda yok saymayınız
ilgili portakal sucularını gayet yakınen bilmekteyiz. nar-havuç falan da vardı hatta.
tunalı'yı harcamış değilim lakin işte hacı mehmet'in oricinal dükkanı daha iyidir diyorum. yoksa, her ne kadar karanfil sokak'taki çooook eski yeriyle gönlümüzde ayrı bir yer etmiş olsa da, cambo da bir tunalı dükkanıdır esasen.
İlgili portakal sucularında havuç ve nar suyu satıldığını hiç görmedim ama bu öğlen bizzat gidip bakayım.Bu arada oraya kadar yürüyüp sıcaktan bunalmış iken bir şişede portakal suyu içeyim.Belki gözümden kaçmıştır.Camboyu bilmiyorum o yüzden bi şey demiyeyim.Karanfil sokak ta gelip geçtiğimiz yerlerdendir.Bir zamanlar özellikle sonbaharda düşen bir yaprak gördüğüm de yer eden yerlerden biride Kurtuluş Parkıdır.
Sadece portakal suyu sıkıyolar...gitmişken içtik tabi..bir gün yolunuz düşerse tavsiye ederiz.Ama önce sıcakta bir miktar yürümek gerekecek.
Yorum Gönder