kadir kıymet meseleleri üzerine çok iyi düşünmek gerek. vicdan meseleleri üzerine çok iyi düşünmek gerek. belki de tersi hiç düşünmemek. "düz mantık", her şey basit". bunların hep iki taraflı şeyler olmaları hatta daha da basitleştiriyor her şeyi. tek taraflı oldu mu karmakarışıklaşma eğilimi çok yüksek zira.
bir roman kahramanı sadece kendi mevzularından haberdarken, okuyucu her şeyi bilir. peki kahraman olmak mı iyi, okur olmak mı?
"herkes bir gün bulacak bir şeyler arar, ama herkes bulamaz" diyormuş carla bruni. önünde eğilmek gerek. o şarkı söylerken benim içim hep bi tuhaf oluyor.
1- biri bana dedi ki
2- raphael
3- herkes
4- boğulmuş
5- bendeki sen
6- bir odadaki gökyüzü
7- onu tanıyorum
8- mahallenin en yakışıklısı
9- hüzünlü şarkı
10- aşırı
11- aşk
12- son dakika
14 yorum:
Diyalektik bir süreç efendim: Okuyucu da olmalı kahraman da. Bana kalırsa daha çok okuyucu olmalı derim, kahramanlığı da yabana atmadan.
Güzel bir noktaya değinmişsiniz, sabah sabah güzel oldu=)
Bence iki taraflı şeyler daha daha karmaşıktır.iki arada bir dere de kalırız sonrada işin içinden çıkamayınca basite indirgeyiveririz...tek taraflı şeyler karmaşık olsada çözüme açıktır...diyorum..herkesin bir gün bulacak bi şeyleri olmaz saydı nolur du acaba bulamasa bile...bilinmez..güzel şarkıymış..doğrusu.çok etkileyici..
kıymetli nisa,
siz olayın tamamına hakim olmak isteyenlerdensiniz demek. öyle kahramanlar da fena olmaz tabii.
daha ziyade sarkastik olmalarını, tuhaf bir soğukkanlılık taşımalarını ve dahi acımasız olmalarını beklerim şahsen öylelerinden ama...
değerli hly,
iki taraflı şeylerin düz ve basit olduğu hallerden benim kastım.
misal vereyim:
bir kitap karşısında iki kişi: "bu güzel mi?", "değil". iki taraflı; karşımızdakinin bir şeyi güzel bulmadığını net olarak biliyoruz.
bir kitap karşısında tek kişi akılda öteki: "bunu güzel bulur mu? acaba beğenir mi? daha önce şöyle bir şeyi beğenmişti, bunu da beğenir. beğenmeme ihtimali de var ama. bunu güzel bulur mu?" tek taraflı; karışık, daha da karışmaya eğilimli.
albümü edinmek farzdır...
Olayın tamamına hakim olmaktan ziyade elden başka türlüsünün gelmemesi. Tabii kahraman olmaya çalışmak daimi okuyucu olmanın verdiği zararlar neticesinde seçilen bir yol benim için. Soğukkanlı filan değiller, bu durumu da profesyonelce yaşamıyorlar , hele acımaszılık...Asla=))
Yukaridakilerden farkli bir yorum olacak amma velakin, boyle bir yaziya refere edilecek guzel bir ses, soz, ve de album secmissin.
Bruni'nin modasi gecmeyen tadda bir albumu.
Sarkilarin turkce cevirisi de hayli garibime gitti.
Ilk defa rastladigimdan olsa gerek diyecegim. No sarcasm whatsoever.
saygilar.
lhyfae:
giriş: çevirilerin günahı benim boynuma.
gelişme: kaldı ki bana da garip geliyorlar (ne gelmiyor ki zaten?).
sonuç: her şey dalında güzel.
c.
sevgili lhyfae,
ben de Türkçelerini hiç düşünmemiştim. yakınımızdaki en fransız kıymetli c., sağolsun yardım etti, dediği gibi. ama sonradan alt alta okuyunca bana da acayip geldi nitekim.
ama ingilizce söylediği albüm ama o kadar iyi değilmiş...
c., parantez icini guzel doldurmusun, cidden ne garip gelmiyor ki artik, ama ellerine saglik. Carla Bruni memleketimizden cikmis gibi hissettirdi resmen.
kafcamus,
o albumde icimize sinen o eski muzik rengi yok carla ablamizin.
ama iki albumde de bulunmayan enfes bir parcasi var,those little things (ces petits riens) isminde.
dinlemediyseniz, illa ki dinleyin derim.
carlayı seviyorum ben londrada hep metroda giderken dinlerdim. ayrıca okuyuculuk seyircilik gibi bişey... pazar89daki el çırpan insanlar geldi bir an aklıma mustafa yolaşan programı sunarken... ne kadar da aptalca oysa şu dakika bu.
z/oz,
yolaşan meselesine 4 kasım'da da dikkati çekmiştim. nerede, ne yapar, ne eder, ne yer ne içer, aç mıdır açıkta mıdır... bu sorular aklıma gelip duruyor.
bruni'nin sesi de dönüp duruyor en tuhaf zamanlarda aklımda.
raphael güzel. 4 sesli 3 sessiz. kendi sevgilime uygulamaya çalıştım şarkıyı komik oldu gerçi.. bi raphael edinmek gerek...
ters yazmışız neyse
sevgili z/oz,
ha 4 sesli 3 sessiz, ha 3 sesli 4 sessiz; konuşmayı ve susmayı aynı anda bilsin de, insan olsun da...
Yorum Gönder