insan ufacık bir an "o kadar da fena olmayabilir" diye düşünüyor. ama işte ufacık bir an... boğaz köprüsü'nün altı gibi bir yerde, fena da olmayan bir müzik çalarken, tatlı da bir esinti varken, usuldan içerken...
"insan ne ise o olmayı reddeden tek yaratıktır" demiş ya, insan bir şey düşünmediğini düşünebilen tek varlık da aynı zamanda sanırım. bunu düşününce, "öyle değil işte" diyen.
hasılı ufacık bir an "o kadar da fena olmayabilir" diye düşünüyorsun, sonra geçiyor.
8 yorum:
Düşünmediğini düşünmek nasıl oluyor benim aklım ermedi...
a.a.
aklınızın ermediğini düşündüğünüzü düşünmeyin... gibi.
Düşünmediğini düşünmek şöyle de olabilir: Boşlukta süzüldüğünü hissetmek, günü geldiği gibi yaşamak, üzerine kafa yormamak. Eskiler ne dermiş; tefekkür. Evet işte tefekküre dalmamak gibi algıladım ben.
Çok fena olmuş bunları yazman.. Açıklamalı kişisel anlar ansiklopedisi oldu bu bloglar da canım.
kıymetli nisa,
tefekkür dediniz aklıma geldi, üşenmedim yazıyorum:
"tefekkür, tasavvufun başta gelen ilkeleri arasında yer alır. 'bir saatlik tefekkür, bin saatlik ibadetten hayırlıdır' özdeyişi bunu gösterir. tefekkür kalbin zikri sayılır ve bu nedenle bazı sufilere göre tefekkür sırasında tanrı salikin kalbinde tecelli eder"
değerli z/oz,
fena olmuş derken, "bana da böyle oluyor" gibi mi? öyleyse eğer kişisel anlarımızın aslında o kadar da kişisel olmadığı ortada... insan dediğiniz her yerde insan işte:)
aslında o küçük kısacık anların toplamı değil mi gerçekte tüm hayatımızın toplamı?
şimdi...
Yorum Gönder