15 Nisan 2008

František Kafka

ne kadar bilgili, ne kadar zeki, ne kadar güzel, ne kadar esprili, ne kadar duyarlı, ne kadar duygulu, ne kadar romantik, ne kadar politik, ne kadar içli, ne kadar sesli olduğumuzu göstermek arzusuyla yanıp tutuştuğumuz boktan ve aslında gayet sıradan bir entellikle karışık lüzumsuz muhabbetleri bir kenara koyalım. acıdan bahsedelim!

52. aforizmada "Im Kampf zwischen dir und der Welt sekundiere der Welt" der Kafka, "kendinle dünya arasındaki savaşta dünyayı destekle" gibi bir şey. tabii bunun acısıyla baş edebilmek için kendinle ayrıca bir savaşa daha girmen gerekebilir o da ayrı...



9 Mayıs>>> Elif'in programa maille katkısıdır. buradan da teşekkür edelim:
"sekundieren", latince "secundus" yani "ikinci [sahis]". desteklemekten cok daha fazlasi. "Der Sekundant" sadece destekleyen degil, aslinda asistanlik yapan, yeri geldiginde temsil eden kisidir. manyak japonlar sepukku yaptiklarinda muhakkak bir sekundant belirlerler[di], yani bu kaishaku-nin sepukku yapan sahsin öne düstügünde katanasi ile boynuna bir darbe vurur ve böylelikle kellenin bedenden ayrilmasini ve kisinin aci cekmeden, onuru ile ölmesini saglardi, zira yanlis zamanda yanlis yere inen darbe kiside korkunc agrilara yol acip, yüzünün aci ile bicimsizlesmesini saglardi ki bu onurlu bir samurai icin büyük bir utancti.

4 yorum:

Nisa dedi ki...

Egoyu, kendi içimizdeki iktidar duygusunu filan zedelemek gerekir sanırım. İyi bi'şey ama bol acılı olduğu konusunda hemfikirim sizinle.

Adsız dedi ki...

tabii buradaki problem öncelikle doğal olandan insanın bu kadar uzaklaşması ve dolayısıyla da dünyaya savaş açması! bunun üstesinden gelmek ise acıdan ziyade bir huzuru getiriyor. sizin sayenizde kafcamus'cüm, canetti'yle başlayan -nisa'ya selam, iktidar elbette- dünyaya ait olma düşüncesi (bilmiyorum ki sizin bir amacınız var mıydı, ya da o amaç bu amaç mıydı?)castaneda yorumuyla derinleşip ardından hawking'in 11 boyut teorisiyle birleşti bu bünyede. algı ve bizim ancak üç boyut+zaman'ı özümseyebilmemiz, oysa daha sırada 7 boyutun daha olması, bunun üstüne bir de salvia divinorum!!!
dolayısıyla biz dünyaya aitiz, en basit ve primitif anlamıyla ama dünyanın ne olduğunu bilmekten uzağız; bir de eski italyan atasözünün dediği gibi: "Acı yok! Acı yok!"
c.

kafcamus dedi ki...

muhterem nisa,

o kadar kolay zedelenebilir şeyler mi onlar emin değilim ben doğrusu. zira en fenası şu olur herhalde, kurtuldum bunlardan derken aslında hiç de öyle olmadığını görmek bir gün...

kafcamus dedi ki...

sizin eski italyan atasözünü rocky'nin hocası söylüyordu diye hatırlıyorum sevgili c.

tabii bir de mao'nun "gerilla halkın içinde suda balık gibi olmalıdır" sözü geldi aklıma. castaneda okumadık hala o da ayrı tabii..

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...