27 Temmuz 2007
"gözüm"
şuna dikkat isterim: Ahmet Kaya özellikle ilk dönem şarkılarını söylerken çok sahici bir adamdır. haybeye demez "şarabın gazabından kork", "metrisin önü kahveler", "su akar yatağını bulur", "ne sen bulutsun ne de ben yağmur", "zagrep radyosunda lili marlen türküsü", "bir ince hesabı görecek adam", "kimseyle konuşmaz dal gibi titrerdi çocukça sevdiği çiçeği sularken", "güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı" diye. gece gece dinleyecek bir şey bulamayıp ona dönmemiz çokluk bundandır...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
ya da....Hani benim sevincim nerde...bilyelerim,topacım,kiraz ağacında yırtılan gömleğim...çaldılar çocukluğumu penceresiz kaldım..anne..uçurtmam tel örgülere takıldı....hani benim gençliğim nerde....
Ahmet Kaya hep sahiciydi demek isterim gereksiz bi muhaliflikle. Gece gece ona dönmemiz bir de engel olamadığımız şeydir bazı, bile isteye can acıtma isteğidir.
kıymetli nisa,
benim kastım zaten sesiyle ilgiliydi; son albümlerindense ilk-ortasını tercih ederim manasında.
Yağmurlu bir istanbul günü, birkaç ay önce. Uzaktan gelen bir arkadaş için dışarı çıkmışım. Yalnız değil; sürekli konuşan annesi, hayatı dırdırla kararmış başı öne eğik, sessiz babası da bizimle. Düğüne gelmişler, beni de görmek istemişler. Bir vakittir görüşmemişiz.
Annesi hiç durmuyor. Herşeye söyleyecek bir sözü, eleştirecek muhakkak bir şeyleri var. Taksiye biniyoruz. Onlarla sadece birkaç saat geçireceğim için olabildiğince sessiz ve sabırlıyım. Gerçi babasının hali içimi burkuyor. Trafik akmıyor, kadının sözleri büyüdükçe büyüyor, içinde olduğum hal görev bile değil artık, düpedüz can sıkıntısına dönüşüyor. Taksi şoförü eski delikanlılardan, o da yoruluyor arabanın içinde uzayan cümlelerden, eli, ışıkları yanıp sönen, son moda cd'li radyosuna uzanıyor. Ve Ahmet Kaya'nın sesi duyuluyor. "Sevdim inanamayacağın kadar seni esmer kız , kirpiklerimde çırpınan şu tuzlu gözyaşında ihanetin adı yok" diyen sahici ses. Taksiciyle gözgöze geliyoruz. Abi diyorum, "Bahtiyar" var değil mi bu albümde? Sen de mi seviyorsun diye soruyor, gözleri parlıyor. Bahtiyar'ı açıyor, dinliyoruz, bir daha, bir daha. Sesi de açıyor taksici abi. Arkadaşım annesiyle didişmekten yorgun, cama vuran yağmuru izliyor. Ortamızda oturan annesi konuşmayı sürdürüyor. Babası başını iyice eğiyor, ön koltukta kayboluyor.
Bu kadar insanı bir araya getiren şeyi düşünürken benim için bu saçma yolculuğun hatırlanacak tarafı sahici sesiyle Ahmet Kaya oluyor.
"Sevdim inanamayacağın kadar seni esmer kız..."
Teğet mi demiştiniz...
İlk ve ortasını ben de tercih ederim.
a.a.
sevgili a.a.,
ne güzel şarkıyı anmışsınız lakin o "başım belada" albümündedir yahu hatta bizzat "başım belada"dır. "bahtiyar"la biraraya nasıl gelmişler ki? sanırsam siz bir toplama albüme denk gelmişsiniz...
insan insana yakın olmayacak teğet olacak. çok muhabbet tez ayrılık getirir zira.
bu sırada anonimi isimsiz yapmaları da ne çirkin olmuş...
siz bana anonim demeyi sürdürün, bu bana yeter :)
Merhaba,
öncelikle ben de hic hoslanmadim bu isimsiz isminden. Anonim ne güzeldi.
Ve uzundur dinlemedigim ahmet kayayi dinledim ben de sayenizde. Iyi geldi.
:)
muhterem teyzenteyfik,
e hoşgeldiniz. ahmet kaya'ya vesile olmak da bize iyi geldi tabii...
Yorum Gönder