ne idiğü belirsiz adamlardan değil, nereden gelip nereye gittiğini iyi biliyor: öğrencileri "patolojik vaka" olarak görürken de, "ah başkanım ahh" diye ağlayıp Muhsin Yazıcıoğlu için " Türkiye'nin açık duran temiz sayfalarından biriydi" yazarken de, Tansu Çiller'e danışmanlık yaparken de (ki "devlet için kurşun atan da yiyen de şereflidir" sözünün de onun icadı olduğu söyleniyor, kendisi reddediyor tabii), 7 TİP’linin öldürüldüğü Bahçelievler katliamı hükümlüsü Haluk Kırcı'yı cezaevinde ziyaret edip "paspas" olurken de (linkte sonlara doğru, "Ricacı" arabaşlığı)...
Mümtazer Türköne gibi "mühendislik harikası" çok insan biliyoruz; "düşünen adam" pozlarıyla uzaklara dalıp giden, afili duruşlarla geçmişin bütün pisliğinden sıyrıldığını sanan, "akil adam" hallerini üzerlerine oturmayan bir ceket gibi yanlarında taşıyıp duran... oysa onları vakti zamanında ceketsiz görenler çok iyi biliyor: "Artist o artist!"
"Sanığın ÜGD yönetim kurulu üyeliğine seçildikten sonra illegal çalışma yaparak masa teşkilatının kurulmasında etkin rol oynadığı, yönetici olarak faaliyeti sevk ve idare ettiği, MHP Gençlik kollarında ele geçen mavi plastik harita metot defterinde, sanığın tuttuğu gece nöbetlerine ilişkin el yazısı ile notlar bulunduğu, 7.10.1977 tarihli notunda (Saat 05.00 civarında komünistlerin oturduğu bir kahve dinamitlenmiş, bizim arkadaşlardan Selim Türkmen yakalanmış, diğerleri aranıyor. Gençlik kollarına bildirildi) denilmektedir. 10.10.1977 tarihindeki nöbetindeki notunda ise kendi el yazısı ile (Keçiören’de komünist öğretmenin evi taşlandı. 4 arkadaşımız şubeye götürüldü) notu bulunmaktadır. Sanığın örgütün amacı doğrultusunda yayınlar yapan Genç Arkadaş dergisinin sorumlusu olduğu, eğitim masasında görev aldığı ve Anayasal nizamı cebren değiştirmeye teşebbüs suçuna feran iştirak ettiği anlaşılmıştır."MHP-Ülkücü Kuruluşlar davası iddianamesi ve savcının esas hakkındaki mütalaasından
---------
düşmanını tanı-1
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder