03 Mart 2010
tramvayda başka sahada başka dışarda başka ...
tramvay daha durağa yanaşmadan içeriyi kesmeye başlayıp, tramvayın duruşuyla birlikte içeri atlayan, herkesleri yararak gözüne kestirdiği boş koltuğa ulaşma çabasına girişen kadın-adam tipi var hayatta. sadece ben gördüğüm için değil, böyle bir şey var.
o kadın-adam tiplerinin hayattaki yerleri, beklentileri, sevinçleri, üzüntüleri neye tekabül eder bunu tam olarak anlamak isterdim. zira bunu anladığım gün "komple bir insan" olmak diye bir şey var mı onu anlamış kadar olurum gibi hissederdim herhalde. çünkü "sahada kasap futbolcu ama dışarda melek gibi adam" lafına inanmam ben.
toplu taşıma araçları insan gözlemek için mühim mekanlardır...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
o tiplerin hayattaki yerleri tramvaydaki yerlerine paraleldir.
bi de "özünde iyi insan" olan insanlar var ya, ahah uzak olsun.
ama itiraf ediyorum ben de tramvayda başkayım sahhafta başka. tramvaya binmek istemem, sahhaftan inmek istemem. :p
son cümleye katılıyorum
toplu taşıma kültürü diye bir şey vardır bir de.. her sabah beraber okula ya da işe gittiğiniz, konuşmadan iletişebildiğiniz insanlar vardır
kabakmeltemi,
"sahaftan çıkmam" insanı değilim ben ama anlıyorum tabii gayet sizi:)
muhterem pudra,
sizin de toplu taşıma insanı olduğunuz belli zaten.
kamil,
o insanlar günün birinde arabaya geçtiklerinde toplu taşıma kültürünü hemen unutuyorlar mı, hatırlıyorlar mı, mesele biraz da burada bence.
o "h"yi yok sayamam
hüzün diye döner yoksa bana, huzursuzluk diye...
her harfi hiç ederim
hâlime de güler geçerim
hah hah haa
cümle içinde de kullanayım tam olsun: ben bugün sahhaf gördüm.
:)
o değil de abi eski hakem serdar tatlı'ya ne kadar benziyor.
yoksa ben de son cümleye katılıyorum sonuna kadar.
muhterem fahimbey,
doğru, abi serdar tatlı'yı andırıyor. ben yine de hala birine daha benzetiyorum ama kim olduğunu çözemedim.
Yorum Gönder