Cante Jondo Şiiri
Federico Garcia Lorca
Konuşmalar
Nazım Hikmet
Sinek Kadar Kocam Olsun Başımda Bulunsun
Hatice Meryem
Ben Bir Gürgen Dalıyım
Hasan Ali Toptaş
Kaza
İsmail Kadare
Kirpinin Zarafeti
Muriel Barbery
Medeniyet Kaybı
Tanıl Bora
Komiser Memo
Dritëro Agolli
Sandık Odası
Sezgin Kaymaz
Uçtu Uçtu İtfaiye Arabası Uçtu
Maj Sjöwall-Per Wahlöö
Duman Olan Adam
Maj Sjöwall-Per Wahlöö
Maigret ve Muhbir
Georges Simenon
Kahramanlar ve Mezarlar
Ernesto Sabato
Son Mektup-Bir Aşk Hikâyesi
Andre Gorz
Atatürk'ten Anılar
Kazım Özalp-Teoman Özalp
Penelopia
Margaret Atwood
Ateş ve Kılıç
Henryk Sienkiewicz
Erken Kaybedenler
Emrah Serbes
the Loser
Fatos Kongoli
Çulsuzlar
Dan Kavanagh
19
Cem Akaş
Germania
Tacitus
Marcos-Onurlu İsyankar
Ignacio Ramonet
İklimler
Andre Maurois
Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru
Heinrich Böll
İttihatçılar ve Arnavutlar
Bilgin Çelik
Neo-Liberalizm ve Sınıf
Chris Harman-Alex Callinicos
Düğün
İsmail Kadare
Said Nursi-Hayatı, Eserleri, Mesleği
Eşref Edib
Futbol Savaşı
Ryszard Kapuscinski
Kanaldaki Ev
Georges Simenon
Kosova'ya Üç Ağıt
İsmail Kadare
Hollanda'da Bir Cinayet
Georges Simenon
Beyaz Zenciler
Ingvar Ambjörnsen
Michael Kohlhaas
Heinrich von Kleist
Yanılsamalar Kitabı
Paul Auster
Amerigo
Stefan Zweig
İçimizdeki Şeytan
Sabahattin Ali
Napoleon
Thierry Lentz
Cahillikler Kitabı
John Lloyd-John Mitchinson
İpek
Alessandro Baricco
- İpek
- İçimizdeki Şeytan
- Michael Kohlhaas
- Kosova'ya Üç Ağıt
- Futbol Savaşı
- İklimler
- Çulsuzlar
- Erken Kaybedenler
- Kirpinin Zarafeti
9 yorum:
itiraf ediyorum hesapladım . 8.7 güne 1 kitap düşüyor :)
iyi okumalar
İklimler ve Futbol Savaşı: nasıldılar? nasıl buldunuz?
Ksenon muhterem,
her sene geriliyor muyuz nedir, eskiden 60'larda gezinirdim:) beri yandan ama tabii bu liste tamamen "zevk" okuması listesi. "iş" yüzünden mecburen okuduklarımızı dahil etmiyoruz. bakalım seneye kaç olacaz allah büyük.
değerli faruk ahmet bey kardeşim,
aslında dün, listenin altına favoriler seçkisi de yapmıştım ama anlamadım neden çıkmamış o. bugün tekrar yazdım ki, iklimler de futbol savaşı da mevcuttur.
İklimler'i sevdim; özellikle ilk bölümde Odile'i anlattığı kısım çok başarılıydı. Philippe abinin zaman geçtikçe "büyümesi" de takdire şayan bir güzellikteydi bence.
Futbol Savaşı ise şahaneydi. Kapuscinski'nin daha önce "Şahların Şahı"nı okumuştum ona da bayılmıştım. gazeteciliğin nasıl yapılması gerektiğine dair, aslında neye bakılması gerektiğine dair çok acayip ipuçları var. beri yandan "kitabın adı 'futbol savaşı' mı olmalıydı" sorusuna bana gelmiş olsaydı, ne yapar eder bu adı koydurmazdım derim. zira o kısım sadece ufak bir bölüm kitabın içinde.
Sevgili kafcamus,
o iki kitabı sordum, çünkü İklimler benim çocukluk ve ilkgençlik yıllarımın refakatçisi, aşk (ve tabii, aldatma) hakkındaki tüm fikirlerimi somutlayan, etkileyen, vs vs vs bir kitapdı. Hâlâ ayrı bir yere koyarım, çok severim, ama uzun zamandır bir daha okumaya çekiniyorum; o zamanlarki gözlerle bakamam, büyüsü yiter gider, sıradan bir aşk romanı bulurum karşımda diye korktuğumdan. Kitabı beğenmenize çok sevindim o yüzden. (Bu arada geçenlerde şık bir Bülent Erkmen tasarımıyla, Helikopter diye yeni bir yayınevinden Tahsin Yücel çevirisiyle tekrar yayınlandı kitap, o baskıdan mı okudunuz?)
Futbol Savaşı'nı da, aynen sizin gibi, Ryszard Kapuściński'nin "Şahların Şahı"nı okumuş ve çok etkilenmiş, şahane bulmuş olduğum için sordum. Hatta kendi blogumun the very first yazısında da bahsetmiştim zamanında. Tam iki yıl geçmiş üzerinden. O kadar beğenip de üstüne başka Kapuściński kitabı bulup okumamış olmak bu iki yılda, o da benim aptallığım. Hemen telafi etmeli.
azizim faruk ahmet,
yok bence her durumda sıradan bir aşk romanı değil kendisi. kurgusal olarak da başarılı zaten. benim okuduğum versiyon Helikopter versiyonu değil. listede linke tıklarsan görürsün zaten, varlık'tan çıkan versiyonu.
Kapuscinski, bulmak artık o kadar kolay değil ne yazık ki dolayısıyla anca sahaflarda falan denk gelirsek işte. ben de bunu gittigidiyor'dan almıştım diye hatırlıyorum zaten.
bir de son not anlaşıldığı üzere, karşılıklı "sen"e geçelim. benim "siz"lerim çokluk "kraliyet sizi"dir zaten [çok asil bi insan olduğumdan:))]. yoksa "sen" demekte hiçbir beis yoktur.
Tamam :)
Bu arada çok sonraları Andre Maurois'in otobiyografisini okumuş, "ne tırt herifmiş" demiştim, hayalkırıklığıyla. Neyse, İklimler'i yazmış olduğu için affettim sonuçda.
kahramanlar ve mezarlar'ı beğenen, karanlıkların efendisi'nden devam eder.. bağımsız olarak okunabilen serinin, ilk kitabı tünel de fena değildir. sabato'ya bin selam!
kapuscinski'nin imparatorluk'unu naçizane tavsiye edebilirim. yer yer türk sağının antikomünizmi tadında olsa da, sscb ve sisteme dair önemli anekdotlar var.
stalker,
sabato'nun "tünel"i o üçlemenin en iyi kitabıdır. hatta şahsen benim okuduğum en iyi kitaplardandır. nasıl heyecanlandığımı okurken hala hatırlarım.
kapuscinski tavsiyesi için sağol. artık ondan ne bulursak okuyacağız, sahafta şurada burada denk gelirsek.
Yorum Gönder