09 Kasım 2009

Kitabi: 06.XI.2008 - 06.XI.2009


  • Cante Jondo Şiiri
  • Federico Garcia Lorca

  • Konuşmalar
  • Nazım Hikmet

  • Sinek Kadar Kocam Olsun Başımda Bulunsun
  • Hatice Meryem

  • Ben Bir Gürgen Dalıyım
  • Hasan Ali Toptaş

  • Kaza
  • İsmail Kadare

  • Kirpinin Zarafeti
  • Muriel Barbery

  • Medeniyet Kaybı
  • Tanıl Bora

  • Komiser Memo
  • Dritëro Agolli

  • Sandık Odası
  • Sezgin Kaymaz

  • Uçtu Uçtu İtfaiye Arabası Uçtu
  • Maj Sjöwall-Per Wahlöö

  • Duman Olan Adam
  • Maj Sjöwall-Per Wahlöö

  • Maigret ve Muhbir
  • Georges Simenon

  • Kahramanlar ve Mezarlar
  • Ernesto Sabato

  • Son Mektup-Bir Aşk Hikâyesi
  • Andre Gorz

  • Atatürk'ten Anılar
  • Kazım Özalp-Teoman Özalp

  • Penelopia
  • Margaret Atwood

  • Ateş ve Kılıç
  • Henryk Sienkiewicz

  • Erken Kaybedenler
  • Emrah Serbes

  • the Loser
  • Fatos Kongoli

  • Çulsuzlar
  • Dan Kavanagh

  • 19
  • Cem Akaş

  • Germania
  • Tacitus

  • Marcos-Onurlu İsyankar
  • Ignacio Ramonet

  • İklimler
  • Andre Maurois

  • Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru
  • Heinrich Böll

  • İttihatçılar ve Arnavutlar
  • Bilgin Çelik

  • Neo-Liberalizm ve Sınıf
  • Chris Harman-Alex Callinicos

  • Düğün
  • İsmail Kadare

  • Said Nursi-Hayatı, Eserleri, Mesleği
  • Eşref Edib

  • Futbol Savaşı
  • Ryszard Kapuscinski

  • Kanaldaki Ev
  • Georges Simenon

  • Kosova'ya Üç Ağıt
  • İsmail Kadare

  • Hollanda'da Bir Cinayet
  • Georges Simenon

  • Beyaz Zenciler
  • Ingvar Ambjörnsen

  • Michael Kohlhaas
  • Heinrich von Kleist

  • Yanılsamalar Kitabı
  • Paul Auster

  • Amerigo
  • Stefan Zweig

  • İçimizdeki Şeytan
  • Sabahattin Ali

  • Napoleon
  • Thierry Lentz

  • Cahillikler Kitabı
  • John Lloyd-John Mitchinson

  • İpek
  • Alessandro Baricco

    - İpek
    - İçimizdeki Şeytan
    - Michael Kohlhaas
    - Kosova'ya Üç Ağıt
    - Futbol Savaşı
    - İklimler
    - Çulsuzlar
    - Erken Kaybedenler
    - Kirpinin Zarafeti

    9 yorum:

    Ksenon dedi ki...

    itiraf ediyorum hesapladım . 8.7 güne 1 kitap düşüyor :)
    iyi okumalar

    Faruk Ahmet dedi ki...

    İklimler ve Futbol Savaşı: nasıldılar? nasıl buldunuz?

    kafcamus dedi ki...

    Ksenon muhterem,

    her sene geriliyor muyuz nedir, eskiden 60'larda gezinirdim:) beri yandan ama tabii bu liste tamamen "zevk" okuması listesi. "iş" yüzünden mecburen okuduklarımızı dahil etmiyoruz. bakalım seneye kaç olacaz allah büyük.

    kafcamus dedi ki...

    değerli faruk ahmet bey kardeşim,

    aslında dün, listenin altına favoriler seçkisi de yapmıştım ama anlamadım neden çıkmamış o. bugün tekrar yazdım ki, iklimler de futbol savaşı da mevcuttur.

    İklimler'i sevdim; özellikle ilk bölümde Odile'i anlattığı kısım çok başarılıydı. Philippe abinin zaman geçtikçe "büyümesi" de takdire şayan bir güzellikteydi bence.

    Futbol Savaşı ise şahaneydi. Kapuscinski'nin daha önce "Şahların Şahı"nı okumuştum ona da bayılmıştım. gazeteciliğin nasıl yapılması gerektiğine dair, aslında neye bakılması gerektiğine dair çok acayip ipuçları var. beri yandan "kitabın adı 'futbol savaşı' mı olmalıydı" sorusuna bana gelmiş olsaydı, ne yapar eder bu adı koydurmazdım derim. zira o kısım sadece ufak bir bölüm kitabın içinde.

    Faruk Ahmet dedi ki...

    Sevgili kafcamus,
    o iki kitabı sordum, çünkü İklimler benim çocukluk ve ilkgençlik yıllarımın refakatçisi, aşk (ve tabii, aldatma) hakkındaki tüm fikirlerimi somutlayan, etkileyen, vs vs vs bir kitapdı. Hâlâ ayrı bir yere koyarım, çok severim, ama uzun zamandır bir daha okumaya çekiniyorum; o zamanlarki gözlerle bakamam, büyüsü yiter gider, sıradan bir aşk romanı bulurum karşımda diye korktuğumdan. Kitabı beğenmenize çok sevindim o yüzden. (Bu arada geçenlerde şık bir Bülent Erkmen tasarımıyla, Helikopter diye yeni bir yayınevinden Tahsin Yücel çevirisiyle tekrar yayınlandı kitap, o baskıdan mı okudunuz?)

    Futbol Savaşı'nı da, aynen sizin gibi, Ryszard Kapuściński'nin "Şahların Şahı"nı okumuş ve çok etkilenmiş, şahane bulmuş olduğum için sordum. Hatta kendi blogumun the very first yazısında da bahsetmiştim zamanında. Tam iki yıl geçmiş üzerinden. O kadar beğenip de üstüne başka Kapuściński kitabı bulup okumamış olmak bu iki yılda, o da benim aptallığım. Hemen telafi etmeli.

    kafcamus dedi ki...

    azizim faruk ahmet,

    yok bence her durumda sıradan bir aşk romanı değil kendisi. kurgusal olarak da başarılı zaten. benim okuduğum versiyon Helikopter versiyonu değil. listede linke tıklarsan görürsün zaten, varlık'tan çıkan versiyonu.

    Kapuscinski, bulmak artık o kadar kolay değil ne yazık ki dolayısıyla anca sahaflarda falan denk gelirsek işte. ben de bunu gittigidiyor'dan almıştım diye hatırlıyorum zaten.

    bir de son not anlaşıldığı üzere, karşılıklı "sen"e geçelim. benim "siz"lerim çokluk "kraliyet sizi"dir zaten [çok asil bi insan olduğumdan:))]. yoksa "sen" demekte hiçbir beis yoktur.

    Faruk Ahmet dedi ki...

    Tamam :)

    Bu arada çok sonraları Andre Maurois'in otobiyografisini okumuş, "ne tırt herifmiş" demiştim, hayalkırıklığıyla. Neyse, İklimler'i yazmış olduğu için affettim sonuçda.

    stalker dedi ki...

    kahramanlar ve mezarlar'ı beğenen, karanlıkların efendisi'nden devam eder.. bağımsız olarak okunabilen serinin, ilk kitabı tünel de fena değildir. sabato'ya bin selam!

    kapuscinski'nin imparatorluk'unu naçizane tavsiye edebilirim. yer yer türk sağının antikomünizmi tadında olsa da, sscb ve sisteme dair önemli anekdotlar var.

    kafcamus dedi ki...

    stalker,

    sabato'nun "tünel"i o üçlemenin en iyi kitabıdır. hatta şahsen benim okuduğum en iyi kitaplardandır. nasıl heyecanlandığımı okurken hala hatırlarım.

    kapuscinski tavsiyesi için sağol. artık ondan ne bulursak okuyacağız, sahafta şurada burada denk gelirsek.

    Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...