24 Temmuz 2008
öyle duruyorum
öyle duruyorum işte. durup duruyorum durduğum yerde. bir yere gitme azmiyle doluyum ama duruyorum. bir şeyler yapma azmiyle doluyum ama duruyorum. bir işaret bekliyorum belki; kocaman bir uçan bulutun gelip kafama konmasını, bardak bardak içilen sulardan sonra ağzımın kenarından sızan bir damlanın yol göstermesini, pencereden duyduğum yaprak hışırtılarının apollon'un liri olmasını... belki de sadece zamanın gelmesini. belki de sadece doğru zamanı...
o zamana kadar ama, öyle duruyorum işte. durup duruyorum durduğum yerde.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
Öyle durmak yüzünden bazen kafa atmak isterim kendime, atmam. Öyle dururum...
biz öylece durup zamanı beklerken zaman hızla geçiveriyor içimizden... durmaktan vazgeçtiğimizdeyse o geçen zaman önünü kesiyor azmimizin... bizse duruyoruz yeniden yeni zamanlara...
değerli kabakmeltemi,
durmanın felsefesini çok iyi kavramışsınızdır belki...
muhterem demet,
zenonun paradoksları gibi bir şey bahsettiğiniz. çözümü mantık çerçevesinde yok tabii...
bekleme odası hissi uyandırıyor bazen hayat. bazen de geçip gidiyor gözlerimizin önünden; ardından bakakalıyoruz
Yorum Gönder