"hava ne soğuk, ne çok sıcak olsun isterim. ılık bir rüzgâr her zaman esmeli, bazan da insanın çömelip kalmasını gerektirecek bir fırtına çıkmalı. otomobiller yok olacak. evler kırmızı olsa. çalılıklar altın olsa. insan her şeyi bilse de hiçbir şey öğrenmek gerekmese. adalarda yaşasak. caddelerde otomobiller açık durur, yorgun olan binebilir. zaten hiç mi hiç yorgun olmaz insan. otomobiller kimsenin değil. akşamları hep uyanık kalırız. insan neredeyse orada uyur. hiç yağmur yağmaz. her arkadaş dörder dörderdir, tanımadığımız insanlar yok olur. bilinmeyen her şey yok olur."
(solak kadın, peter handke)
5 yorum:
birşey deişmiyor, hayat eskilerden beri aynı akıyor. bizse küçük yalnızlıklar yakalayıp tüm bilinci orada masaya yatırmak ya da hayal adası kurmak oluyor. küçük yalnızlıklar sıradanlıklar içindeki en tatlı rüzgarlı alanlardır, evet böyledir.
iki üç cümleye bu kadar yazım hatasını nasıl sıkıştırdığımı ben de bilmiyorum :p
Efenim sizi şuraya davet etsem ayıp olur mu acaba? Okumamış olduğum bir kitaptan yaptığınız hoş alıntıya bir nevi teşekkür babında:
http://utopos.wordpress.com/
Fonda da hınzırca Queen'in meşhur şarkısı çalabilir, kulakları sağır edercesine bu arada tabii...
(Bi de Banu Hanım'a özel not: Benden kaçamazsınız, yazıyı bekliyorum!)
İsimsiz değil, Metin...
geldik gördük metin bey, elinize sağlık...
Yorum Gönder