12 Şubat 2008
berber aynası
"berber aynası", oktay akbal'ın öykülerinden birinin adıdır, ki aynı adlı bir kitabı da vardır. ben yıllar yıllar önce tekin yayınları'ndan çıkan "önce ekmekler bozuldu"sunun içinde okumuştum, bir ki daha, o kitap yüzünden günler geceler boyu öykü yazmaya kalkışmışlığım vardır. neden sonra, daha istanbul'u bilmezken, bir kitap fuarında ona kitap imzalattığımdaki hissiyatım büyük duygularımdan biridir. kıymeti bilinmemiş öykücülerdendir o. mevzuu şu esasen: berber aynası, insana sadece tipinin değişimini göstermez ama herkesin gördüğü kendine...
fındıklı parkı'nda bir dal parçasını denize atan, köpeğinin suya atlayıp dalı kendisine getirmesini bekleyen kızın artistik yapıp yapmadığını düşünürken, çaycı köpeğin denizi çok sevdiğini, sadece akşamüstü değil her sabah 9'da da suya atladığını, ablanın hangi memleketin olduğunu bilmediği bir büyükelçinin kızı olduğunu söyledi. rüzgar çoktu, iki farklı koca ağaca takılmış iki farklı uçurtmanın hışırtısı vardı...
foto: şaban uluca
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Evet. Berber Aynası önemli. Corto sadece orada şapkayı çıkarıyormuş diyorlar :)
Ben o fotoğraftaki berberde çocukluk saçlarımı bıraktım kaç kere. Hani üç numaraya vurulan saçlar =) Şimdi fotoğrafını görünce güldüm de yazdım.
Yorum Gönder