15 Ekim 2007

pıt


bilgisayarı temizlerken karşıma çıkıverdi, ne güzel oldu. ben Ekim içinde sanıyordum, meğerse 2005'in 23 Eylül'üymüş. sonra Uygar bey kardeşimiz evlendi gitti, o kaldı (tabii "ne günlerdi, ne muhabbetlerdi" diyesi de geliyor insanın). halbuki pıt'ın eve gelişi, tam olarak alttaki diyalogla gerçekleşmiş, iki gün sonra gitmek üzerine kurulmuştu, günlerden bir cuma'ydı, balkonda falan değil gayet ortamımızda büyüdü...

en iyisi eve giderken aplaya yaş mama alalım, kendimize de bira falan... bu da tarihe bir not olsun...

[üstteki o zamandan (hem de Uygar'lı), alttaki bu zamandan...]

uygar:
buyur genç

ernesto:
hah cuanim

ernesto:
napan

ernesto:
iyi misin nasılsın

ernesto:
gerçekten çok muhterem bir kişisin sen yav

uygar:
dışardaydım

ernesto:
söylemiş miydim daha önce

uygar:
ıyıyım cok şükür

ernesto:
aman aman allah iyilik versin

uygar:
nooldu ki?

ernesto:
güzellik versin

ernesto:
başımızdan eksik etmesin

uygar:
ne istiyuon?

ernesto:
eeee

ernesto:
şey

uygar:
amen

ernesto:
şimdi şöyle izah edeyimmm

uygar:
biri mi geliyo?

uygar:
gideyim mi?

ernesto:
hatırlar mısın istanbul'a geldiğimiz ilk günleri...

ernesto:
ehhhh, öyle de denebilir

ernesto:
de gitmene gerek yok

ernesto:
nasıl da zekisin yaaa

ernesto:
seni afacan

ernesto:
neyseeee

ernesto:
hani kalacak yerimiz yoktu

ernesto:
hani elele büyütttük sevgiyi

ernesto:
bildin mi

ernesto:
işte şimdi de birinin bize ihtiyacı var desem

uygar:
bildim

ernesto:
bize

ernesto:
bizim sıcaklığımıza

ernesto:
daha ziyade senin güzelliğine

ernesto:
o iri cüssenin altında taşıdığın altın kalbine

ernesto:
eeee şeyyyyy

ernesto:
abeee

ernesto:
geldin mi kıvama

uygar:
ne var ne

uygar:
kız mı erkek mi?

ernesto:
abee ama neden celal yaptın yav

ernesto:
kız

uygar:
kızsa arkadaşı var mı?

ernesto:
üüü olmaz mı abe ya

ernesto:
yannız abeee bunlarda 4 ayak oluyor abe

ernesto:
bilmem annatabildim mi abe

ernesto:
abeee şimdi şöyle izah edeyim

uygar:
lan olum

uygar:
insana muhtacız lan biz insana

ernesto:
abe bi saniye abe

ernesto:
izah edeyim abe

uygar:
hayvan bize ne kadar muhtac olabilir

ernesto:
duyaaaamıyoruummmmmm

ernesto:
yoookkkk atlayamayacam bennnn

uygar size bir Titreşim gönderdi!


ernesto:
hah titredim de kendime geldim

ernesto:
abe şimdik bir kedi var burada, kendisi haftasonu eve muhtaç, 2 gün idare şey edebilir miyiz aceba

ernesto:
pek uslu pek sevimli bi şey yav

ernesto:
böleeee sarı-beyaz-siyah renkli

ernesto:
güzel gözlü

uygar:
iki gunse buyursun hacı

ernesto:
tırmalamayan

ernesto:
vayyyy beeeeaaaa

ernesto:
abe insanmışın sen beeeaa

uygar:
ama devmlı suretle acıkcası gereksız ama

uygar:
ille istersen sureklı de olur anasını satiim

uygar:
ama

ernesto:
abeeeee

uygar:
eğert çokkk istersen

ernesto:
sen insan deeeel melekmişin abe yaa

ernesto:
abe bi bakalım 2 gün

ernesto:
sonrasını sonra şey ederiz

ernesto:
he mi yane abe şimdi

ernesto:
vaftiz babası olcan mı abe

ernesto:
kabul ediyon mu yane

uygar:
gelsin olum

uygar:
balkon boş

ernesto:
teyytttt beeeaa

abemsin

ernesto:
öperem abe

ben gideyim neşeli haberi vereyim kendisine

7 yorum:

yavuzy dedi ki...

bizimkinin adı roko; önceleri muhalefet eden bendim ama sonra ikna oldum hatta gidip kendim aldım kediyi; dokunamam ben ona derken şimdi sarılıp yatıyoruz; garip bi şekilde alışıyor insan kediye...

Adsız dedi ki...

http://www.rhymeswithorange.com/arch/990919.gif

Friedrich Camus dedi ki...

Bizim de bir Fil vardı en son. Yani Fil dediysek kedinin ism-i spesyali Fil idi. Sonradan üstüne kolon devirdi de torpağa girdi. Şimdi mahallenin sokak kedileriyle dostluk kuruyoruz. Herkes kendi evinde rahat.

Adsız dedi ki...

dağdan gelmek,
bağdakinin tahliyesi,
nankörlükle kedinin özdeşliği,
yalan,
dolan,
gabin,
ve sair kavramlar geliverdi aklıma.
Sakın ola sözlerimin de PIT'a olduğu düşünülmesin.
bi de bu güzel günleri yadetmenin gerçekten güzel olduğu konusunda bir consencus sağlanmış durumda mı?

kafcamus dedi ki...

Uygar efendi,

ben sana bi şey demem:
"şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız /
o mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız /
gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız /
yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız /
o mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız"

hundertwasser dedi ki...

pıt'ı kim sevmez yahu? özledik de keratayı..

kabakmeltemi dedi ki...

aa demek Pıt da öyle... öyle olmasa da güzel ama olmuş harika olmuş...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...