prensip olarak i-pod denen naneye karşı değilim (prensip olrak karşı olmadığım şeylerin sayısı az mı, emin değilim, ama sanmam). ama nasıl oldu da bu kadar salgın haline geldi bu onu da anlamış değilim. herkeslerin kulağında mevcut kendileri. heyhat sonunda olan oldu, tramvayda, sırtım dönüktü göremedim, adamın biri muhtemelen yanındakine "kes şunu artık. ben senin müziğini dinlemek zorunda mıyım" diye bağırdı, "hoşuma gitmiyor, ayrıca sinir oluyorum". cevap pek kötüydü, "ben senin duyduğunu duymuyorum ki. hem niye sinir oluyorsun?". "oluyorum işte kardeşim" dedi herif de. biz de sayıları, bağıran adama verdik tabii. i-podcu, "sevdiğiniz bir şey varsa söyleyin belki vardır, dinleteyim" dese on puanı ona yazardık.
ben bu esnada, karşımda duran iki İtalyan kadınla ilgilenmiyor gibi yaparken ilgileniyordum. yok o kadar güzel değillerdi (bi tanesinin gözleri güzeldi). ama gördüğüm en alçak sesli konuşan İtalyanlardı. önce İspanyolca konuşuyorlar sandım, sonra anladım İtalyanca olduğunu. bütün yol boyunca onları dinledim. insan hiç bilmediği bir dille dahi ilişki kurmaya çalışıyor. "Babil"i de kaçırdık sanırım anasını satem. zaten yakaladığım film yok ki...
bir zaman Ertürk Yöndem kişisinin, "sokak çocuğu" olarak televizyona çıkardığı (o zaman şarkı herkesin dilindeydi), şarkıyı kendi İtalyancasıyla söyleyen bi "laşantami mehmet" mi ne vardı. 5-6 sene sonra tekrar bulmuştu çocuğu, yine söylettiydi şarkıyı. aklıma geldi.
not kabilinden: "lasciate mi cantare", "bırakın beni şarkı söyleyecem" demekmiş...
4 yorum:
blog'larına yazdığım yorumlardan blog yapsam eurovision'a katarlar beni.
tek tek yaz, tek tek yapalım yorumları.
i-pot'a mı yazalım, italyana mı, şarkıya mı...
blog blog için değil, blog toplum içindir.
okuyanı düşünerek yaz.
trt'nin bizim şarkıları eurovision'a göndereceği günler de gelecek hayırlısıyla. italyanca şarkıyla katılmam ama, türkçe söyleriz...
"blog kim içindir?" tartışması da gerçekten ülkemizin geldiği yeri göstermesi açısından önemli. "namık kemaller kalksınlar da görsünler şu ortamı" diye haykırası geliyor insanın.
feliçita mehmet olması lazım
bülent efendi bülent efendi,
düzeltmişiz hatamızı zamanında. işte belgesi de burada
bi kere:
Yorum Gönder