16 Eylül 2009

kanlı testere


hukuk fakültesinin en şık yanlarından birisinin "adli tıp" dersi olduğunu düşünmem benim psikopatlığımdan kaynaklanabilir, itiraz etmem. lezyonlar, morluklar, izler, çürüme, kesici-delici alet yaraları, asfiksi, av tüfeğiyle dağıtılmış beyinler, barut izleri, köpürmüş akciğerler. hem teori hem renkli resimlerle pratik (hatta otopsiye girme imkanı da vardır da ben derse devam etmediğimden kaçırmıştım fırsatı. fakat sonradan Baturay'ın anlattığı "kafayı böyle testereyle kesiyorlar abi" sözleri o kadar da acayip gelmemişti). hasılı midesi dayanmayanın kaldırması zor bir derstir adli tıp ama hukukun soğukluğunun da ayrılmaz parçasıdır işte.

"hukuk şudur budur" meselesine girmeyelim, zamanında giren girmiş:
"...Ama bizim burjuva mülkiyeti kaldırma niyetimizi kendi burjuva özgürlük, kültür, hukuk, vb. anlayışlarınızın kıstasına vurduğunuz sürece, bizimle dalaşmayı bırakınız. Bizzat kendi düşünceleriniz, kendi burjuva üretim ve burjuva mülkiyet koşullarınızın ürününden başka bir şey değildir, nasıl ki, hukukunuz, sınıfınızın herkes için bir yasa haline getirilmiş iradesinden, esas karakteri ve doğrultusu sınıfınızın varlığının iktisadi koşulları tarafından belirlenen bir iradesinden başka bir şey değilse..."

17 yaşındaki çocukların nasıl adam doğradıklarını ("bir bebekten bir katil yaratmak"), suyun arkasında ölülerinin peşinde koşanların mallarını yağmalamak için başka diyarlardan özel araba tutup yağmaya girişenleri her zaman konuşmak gerekir ama...

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...