The spectacle presents itself as something enormously positive, indisputable and inaccessible. It says nothing more than “that which appears is good, that which is good appears". The attitude which it demands in principle is passive acceptance which in fact it already obtained by its manner of appearing without reply, by its monopoly of appearance.
(gösteri, kendini tartışılmaz ve erişilmez devasa bir olumluluk olarak sunar. görünen şey iyidir, iyi olan şey görünür der, başka bir şey demez. ilkesel olarak talep ettiği tutum bu edilgen kabulleniştir ve ortaya çıkışına karşılık verenin olmaması ve görünüş üzeründeki tekeli ile aslında zaten bunu elde etmiştir.)
Guy Debord Gösteri Toplumu'nda bu kelamları ettiğinde sene 1967. üzerinden 42 sene geçmiş, gösteri almış yürümüş, artık damarlarımızda akar olmuş. neticede herkes yaptığını göstermek ister, bunu anlayabiliriz ucundan kıyısından: "bak şu yazdım, okusana", "bak şunu çaldım, dinlesene", "bak benden görüş istediler", "bak resmimi bastılar"... eyvallah. ama bir de bunu bir hayat tarzı haline getirmiş insan türü var; bilumum iletişim olanağında, bunun msn'i var, gtalk'ı var, facebook'u var, ıvırı var zıvırı var, "o işi de ben yaptım", "bugün de şuradayım", "oradan görüş istemeye geldiler, tersledim", "şu kanaldayım" tadında geziniyor (bu kadar açık göstermeye "yok artık" diyenler dolaylı olarak anlatıyorlar: "bilmem neye karşıyız. son yazımda da dediğim gibi yapmayın bunu.") hatta daha basılmamış kitabını cv'sine ekleyip "2010'da çıkacak" diyeni de gördük.
ak kaşıklık yapacak halimiz yok, hele böyle durumlarda en tehlikelisidir, bu haltı ben de yiyorum herhalde zaman zaman. ama yine de onlardan ayrıldığım bir yerler vardır diye umuyorum. öyle olsun istiyorum, çok.
1 yorum:
güzel bi isteme.
Yorum Gönder