10 Haziran 2009

absürd


"hayat acımasız", "hayat zalim", "hayat zor" ve türevi laflar ne büyük manasızlık aslında. sanki "hayat" denilen şeyin bir tüzel kişiliği varmış gibi. ama işte öyle anlar geliyor ki, olup biten acayipliği, yaşanan tatsızlığı, yıkımı, öfkeyi, acıyı her ne ise işte artık, birine ihale etmen gerekiyor. "hayat" demenin verdiği konfor... izahat yaratmaya kapanan yollar... camus'nün "absürd"üne iman...

işte birisi daldan aşağıya düşüveriyor anca arkasından bakabiliyorsun; "hayat" diyorsun, kafka'yı hatırlıyorsun: "ev halkını koruyan bir tanrıya inanmaktan daha mutluluk verici ne olabilir"... ama biliyorsun ki ne o tanrı var, ne "hayat" dediğin o şey. öyleyse hayata mı inanmayacaksın, tanrıya mı, dala mı, karıncalara mı?

neticede zaman geçecek, hayatlar, tanrılar, dallar, karıncalar ona eşlik edecek... camus çoktan "dünyayı anlamak için olup biten karşısında ona sırtını dönmelisin" demiş bulunacak.

1 yorum:

tarkan ikizler dedi ki...

peki tüm bunları düşünüp bir de düşündüklerinin üzerine yorum yapan insanoğlu ne kadar gerçek acaba? garip mi oldu biraz? eh olsun bakalım... bu da "hayatın" tadı tuzu işte :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...