16 Haziran 2008

dışarısı


açık cam kapanmasın diye önüne koyduğum mecelle-i umur-ı belediye kitabının kapağı kalkıyor, iniyor, kalkıyor, iniyor. rüzgar. yok, esinti. sol kolumun üzerinden boynuma, boğazıma tırmanıyor, burnuma kadar geliyor. kuşlar uçuyor. ayasofya'dan önce gözüme çarpan ağaç sallanıyor. yoldan insanlar geçiyor. parkta üç kişi oturuyor. brian may söylüyor. ben düşünüyorum. uzun zamandır böyle durarak düşünmediğimi fark ettiğim için yazıyorum. rüzgar boynuma tırmanıyor. kuşlar uçuyor. ayasofya yerinde duruyor, kaç zamandır. ağaç sallanıyor. tekrarlar anlatıma şiirsel bir hava veriyor. kısa cümleler vurguyu arttırıyor. fark etmiyor esasen, olabileceğim en iyi adamın bu olmadığını biliyorum.

2 yorum:

LaLe dedi ki...

durmussun dunyanın dondugunu fark etmissin kulagında muzik parkta otururken. dışarıdaki cok bilinmeyenli denklemi bir an için çözmüşsün. bu denklemi bırak dışarda kalsın; ne derler bilirsin, ayağını sıcak tut başını serin, öyle düşünme derin derin.

kafcamus dedi ki...

pek kıymetli lale hanım,

ne iyi ettiniz de geldiniz. öyleyse
şunlar:

- denklem tiryakileri, serdar keskin'den. güzeldir. sahiden.

- "kafana tokadan başka bir şey takmayacaksın", ki evet bir vakitler uzundu benim de saçlarım.

- "dünya mı dönmüyor yoksa ben mi duruyorum" gibi bir şey vardı, kierkegaard mı demişti neydi. gece gece her yerlere baktım bulamadım. ama taktınız aklıma bulacağım:)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...