04 Ocak 2008

"...
i wish to weep
but sorrow is
stupid.
i wish to believe
but belief is a
graveyard
..."

5 yorum:

pudra dedi ki...

tam olarak şu dakika düşündüklerime nokta atışı yapmışlar,çekip almışlar üzerine utanmadan kağıda dökmüşler.
çok ayıp çok.

Adsız dedi ki...

bence kağıda dökemedikleri için buralara dökmüşler. enkazı kalmış. hatta demi sökülmüş, çöpü çaydanlıkta. bu arada da belirtmek isterim ki, çaydanlık da kendisini iyi bilen bir nesnedir. bir nehir de bir ovadan menderesler çizerek zorla akar, yükünü denize bırakır. alüvyon deltası ve çinko çaydanlıkta diş kamaşması bir blog yazısı. bu bir not.

girizgahtan öte:

o ki kadir gecesi doğmuştur ve kağıda dökünce rahatlardı ancak, kağıda döktükleri bambaşka olacak, dökmek istediği başka olduğundan. ve belki de, hiç bir zaman dökmeyecek istediğini istemediğinden, belki çok yaşlandığında ki: o zaman bence kağıt kalmayacak. herşey için çok geç olacak. ve belki, aslında olmayacak.

aslına bakarsak, öyle ya da böyle kağıt dediğimiz şiddetle kaybettiğimizdir. bu arada, belirtmeliyim ki taşlara tırnaklarımızla kazıma zorunluluğu duyduğumuz an "insan" olacağız. ancak harflerin tuşlara indirgenmesine neden olan, klavye denen şu şey de, harbiden siktiri boktan bir icat. ayrıca, yazmak benim için "bıçak kemiğe dayandığı zaman" ya da babamın ekolünde "genç
subaylar rahatsız!" şeklinde sürmanşet. ki ona da karşıyız; yani bu tutuma ve aslında bağlaçlara da. antr parantez: (bağlaç olmadan bağlayabilsek dahi olurduk.) ama ne de ne tuhaftır ki, insan: yazabilen canlı. yazamasa da. yazdığını sanarak.

o yüzden onu ve onları seviyoruz.
özetle: insanları ve sizi. herşeye ve hiçbirşeye karşın bizi. engerekler, çıyanlar ve ahmet abimizle beraber. bir mendil niye kanarsa, iki cenazeden sonra dağılmış pazar yerlerine benzer öyle bu memleket ve ben. çünkü ben memleketimdir, sen de, sen de, diğeri de. ve bakarsın kimi zaman da, aynı dili konuşmak bile bir mucizedir. yaşamaya değerdir. ya da zaten yaşıyorsundur. yaşamak bile yeterince tekildir. "güzel" demek bile onun güzelliğinden çok şey çalan bir tasvirdir.

aynı dili konuşuyoruz.
hem de tam şu şekilde, bire birden:
naber la kafka, napıon la albert? alemdesin biliyoruz, gerçek zamana dönüyoruz: şimdiki, az sonra geçmiş olacak. aman, böyle bu dünya; zaten bi' alem. yaşadığımız anlar başka ölümlerin adına acı kimi zaman. ama rakı da acı, bira da acı ve tütün de acıydı ilk tattığımız zaman.

ama ya acının anılmayan diğer anlamı?

ben bu yüzden camileri ve çengelköy mezarlığını hiç sevmiyorum.

başın sağolsun, kafcamus.

çaydanlığı ve alüvyonu unut, diğerlerini de. sürmanşet atmıyoruz, spottan giriyoruz. hükümet baskın çıktı.

not: feliçita, italyanca mutluluk demektir. buradan anlayınız. buradan yakınız.

Adsız dedi ki...

Güzel şiir, daha da güzel şarkıdır...

Üstelik Bukowski'yi de hiç sevmem.


"all theories
like clichés
shot to hell,
all these small faces
looking up
beautiful and believing;


i wish to weep
but sorrow is
stupid.
i wish to believe
but belief is a
graveyard.


we have narrowed it down to
the butcher knife and the
mockingbird.
wish us
luck."

Kelimelerin bu kadar güzel dizilmiş olmasına bakmayarak kederlenmenin, hüngür hüngür ağlamanın ve özellikle inanmanın, pek çok şeyi kolaylaştırdığını biliyorum. Acı çekmek hiç aptalca olur mu?

Dadafon'dan "I wish to Weep" eşliğinde güya tepkili pasifize acı çekme hali bitince Rolling Stones'tan "Paint It Black" dinleyip "coşku"yla acı çekilmesi tavsiye edilebilir.

kafcamus dedi ki...

pudra,
bazen oluyor böyle şeyler işte.

isimsiz,
kim olduğunu tahmin etmiştim zaten ama bundan sonra "ç."yi kullanmanızı rica edebilir miyim? ayrıca evet, vakti zamanında yazdığım bir yazıda "feliçita mehmet"e "laşantami mehmet" demişim, bunu da düzeltirim sayenizde. sağolunuz.

kafcamus dedi ki...

sevgili a.a.,

bukowski'den ben de hazzetmem ama işte herkesin diyecek iyi birkaç lafı olabiliyor. bu şarkıyla, sizden kıymetli olmasın, pek kıymetli birisi tanıştırmıştı beni; o bakımdan da önemlidir.

bir zamandır "paint it black"e fena saplanmış olduğumu nereden bildiniz peki?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...