29 Aralık 2007

çekidüzen

ankara'dan abimin gelme ihtimali hiç yok (gele gele en fazla birader geldi) ama antalya'dan eso geliyor. bi temizlik faaliyetleri, bi ortalığı düzenlemeler, bi çekidüzen vermeler, kaç senedir olduğu yerde duran şeylerin hareket etmesi... bi nevi eve yeni yıl hediyesi ama kalıcı olmayacağı belli tabii.

2007 muhasebesine de durmak gerek belki ama ne kadar lüzumlu bilemedim.

27 Aralık 2007

açlık

amma acıkıyor insanlar. ben bir vakte kadar öğle yemeği denen şeyin çok uzağındaydım. bir vakitten sonra biraz yaklaştım. hala da çok manalı gelmez. oysa insanlar acıkıyor, öğle yemeği yemezlerse kendilerini iyi hissetmiyorlar sanırım. bilmem...

tam da aklıma geldiği gibi, istanbul'da değilken taksim'de gittiğim internet kafeden yazsam daha iyi olabilirdi belki, bilgisayarım bozulunca. canım istemedi ama. başladığım yere dönmüşüm gibi oldu hatta kısa bir süre. hızla geçti. başladığım yerde değilim çünkü.

17 Aralık 2007

puf


eti puf'tan bir tane alanları önce kınamak sonra da paketi açmakta zorlanacakları için dalga geçmek gerekir. zira paketin üzerindeki "buradan açınız yazısı" mavradır. eti puf'u çift sayıda alıp, birinin ucunu diğerine sertçe saplayıp çekerek açmak esastır. bu da bana Kafka'nın Milena'ya dediğini hatırlatır ne alakaysa: "En çok seni seviyorum diyorum ama gerçek sevgi bu değil sanırım, sen bir bıçaksın, ben de durmadan içimi deşiyorum o bıçakla dersem, gerçek sevgiyi anlatmış olurum belki..." Kafka'nın, Milena'ya hiç eti puf almadığını biliyoruz üstelik.

ama işte eti puf alıp, birine vereceksen de, ötekini saplayarak açtığını yiyeceksin! kibarlık yapıp açtığını karşındakine verme; herkes kendi etini yesin!

Quelqu'un m'a dit

biz carla derken, bruni derken (bkz. 8 ağustos); abla aradığını bulmuş, diyorlar. bat dünya bat!

07 Aralık 2007

toplu taşıma


"toplu taşıma araçları". insan kuyuları...

tramvayda, otobüste, metroda oturan, dikilen, okuyan, bakan, duran, öksüren, konuşan, gülen, ağlayan, simit yiyen, uyuklayan kim varsa hepsinin kafasının üstüne birer düşünce balonu belirse...

"toplu taşıma insanları". (en azından teorik olarak) aynı yöne doğru giden insanlar...

toplu taşıma araçlarından kaçınmamak gerek. toplu taşıma insanlarının ne okuduğuna bakmak da önemli. her kitap tramvayda, otobüste okunmaya elverişli değil ama...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...