pıt'ın enteresanlıklarından birisi de şu: kendi kendine zorluk yaratmak. bir şeyin peşindeyse -gazoz kapağı, erik çekirdeği, fıstık, fare oyuncağı...-, misal o şey sandalyenin altına kaçtıysa, hemen atlamıyor üzerine, ille patisini böyle arkalardan uzatıp, güç bela dokunmaya çalışıyor falan... oyunu uzatma arzusu sanırım. kierkegaard'ın "haz erteleyicisi" gibi...
dün Bursa'ya gitmeyi onca istememe rağmen gidemedim. bizimkiler de sağolsun Marmaris Belediye'ye elenip, play-off'un ilk maçında bıraktılar işi. daha da Bursa'ya gider miyim bilmiyorum.
sürmenaj, ruh daralmasına da sebep olabiliyor. iki ucu boklu değnek: bir şey yapılacaksa böyle zamanlarda yapılabilir; insan böyle zamanlarda sonuçlarını tam olarak idrak edemeden "kendine rağmen" bir şeyler yapabilir. beri yandan Corto neden adamımızdır? tam da böyle şeylere aldırmadığı için... dediği gibi "...Muzip şeytanlarca saklanan hazine kesinlikle var ve sorularımızla yanıtlarımızın labirentleri arasında bulunması mümkün olmuyor..."
4 yorum:
Bütün bunlar düş.(düşününüz iki taraflı giyilebilen bi elbise olduğunu göreceksiniz bu sözün)
muhterem nisa,
grizu'nun tam da böyle bir şarkısı vardır: "bütün bunlar düş". ben ilk nerede dinledim hatırlamıyorum, sanırım radyo arkadaş sık çalardı. çok iyi bir şarkı değildir esasen ama nakaratı kolay akla giricidir.
pek kıymetli kafcamus;
Grizu'nun bu şarkısı benim en sevdiğim şarkılardandır. Bir ergenken radyo arkadaş vasıtasıyla tanışmıştık kendisiyle, bir yaşlıyken de dinleyip yine garip şeyler hissedeceğimden emin olduğum bir şarkıdır. (Blogumda hikayesi de mevcuttur hem)
demek siz de girmiştiniz radyo arkadaş işine. ben neden sonra gittim yayın yapılan yeri de gördüm, zaten sonradan ekibin bir kısmı sahiden arkadaşımız da oldu, dikmen'de küçük bir gecekondu. hey gidi günner işte...
grizu hikayenizi de okudum. elbet.
Yorum Gönder