27 Mayıs 2009
"asil azmaz bal kokmaz"
gecenin bir yarısı otururken hatırlamaya çalışıp aklına bir türlü gelmeyen laf, iki gün sonra o güzelim kahve serinliğindeyken geliveriyor; durduk yere, habersizce. sonra on yıllar önce kapadığın psikoloji kitaplarında öğrenmeyle, zihinle ilgili kuramları tekrar ediyorsun: gestalt, davranışçılık, psikoanalitik, rogers, maslow, wundt, freud...
neticede günün birinde fişin çekilecek işte, kafanın içindekiler kafanda; dışına çıkardıkların arkanda kalacak. ama her durumda asil azmayacak, bal kokmayacak...
14 Mayıs 2009
"horoz"lanmak
"peki basklılar?" dediğimizde bir katalan olan juan efendi, işaret parmağını şakağına dayayıp yuvarlaklar yaparak "onlar uzaylıdır" demişti. uzaylı ya da değil, nasıl ki italya'da fiorentina'ysa olayımız, ispanya'da barça değil athletic bilbao'dur. hayatta hiçbir şeyin olmayacaksa bir duruşun, bir tavrın olacak işte.
bilbao ilk golü attığında biraderle havaya zıplamamızın boşa gideceği zaten maçın 20. dakikasından sonra belliydi. fakat mevzuu, yedikleri gollerden sonra bile "athletic athletic"ten vazgeçmemeleri, sahada ezim ezim ezilirken bile "athletic athletic"ten vazgeçmemeleri, barcelonalılar kupayı kaldırırken bile "athletic athletic"ten vazgeçmemeleridir.
joseba etxeberria, "horoz", futboldan biraz anlayanların takımlarında görmek isteyecekleri türden oyunculardandır. tekniğini şusunu busunu bir yana koyalım, ispanya milli takımı formasını 53 defa giymiş, 12 de gol çakmış bir adam. ispanya milli takımı'nda en fazla forma giyen futbolcu falan değil ama kaptanlığını da yaptığı "bask ülkesi milli takımı"nın en fazla milli olan oyuncusu (11)! gelen transfer tekliflerini reddede reddede, 14 yıldır 18 yaşında kapısından girdiği takımda. maçtan sonra ağlaması kupaya bunca yaklaşmış bir takımın oyuncusu olarak finalde kaybedince normal tabii. ama işin içinde bu adamın sezon başındaki "bu takım bana o kadar çok şey verdi ki, seneye para almadan oynayıp futbolu bırakacağım" lafları da olunca... hayatta hiçbir şeyin olmayacaksa bir duruşun, bir tavrın olacak işte...
bu maçtan yaklaşık 1 saat önce memleketimizin kupa finali de vardı. seyretmedim. sadece sonunda kazanan takımın kulüp başkanının kupanın kulbundan tutma çabasını gördüm, "höh" dedim...
06 Mayıs 2009
mare nostrum
Deniz Gezmiş 6 Mayıs 1972'de idam edildi. 25 yaşındaydı.
Hüseyin İnan 6 Mayıs 1972'de idam edildi. 25 yaşındaydı.
Yusuf Aslan 6 Mayıs 1972'de idam edildi. 23 yaşındaydı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)